
Kızıl Meydan’da mahşeri bir kalabalık vardı, değişik milletlerden insanlar Rusya’nın kalbinde buluşmuşlardı. Özellikle Rusların milliyetçi yönünü bilenler, bu tarihi günün ne anlama geldiğini daha iyi tahmin edeceklerdir.
Osmanlı Rus savaşları ile bilinen tarihimiz, ikinci dünya savaşına kadar hep mücadele ile geçmiştir. Sonrasında da çok yakın tarihe kadar iç açan gelişmelere çok şahitlik edemeğimiz bir gerçektir. Rusya’da başta ENKA ve Rönesans şirketleri olmak üzere bazı önemli Türk şirketlerinin kuruluşu, başarılı diplomat ve devlet adamlarımızın kültür ve ekonomi alanında önemli adımları,bazı STK’ların başarılı faaliyetleri ve Hizmet Okulları’nın özverili çalışmaları ile Rusya Türkiye ilişkilerimiz altın çağını yaşamakta idi. Rus uçağının düşürülmesi ile yine ilişkilerimizde bir kabz dönemine girdiğimiz de inkar edilemez.
1999 Mayıs ayı idi hafızam beni yanıltmıyorsa, 9 Mayıs Zafer Bayramı’nda Moskova’nın meşhur Kızıl Meydanı’nda ingilizce öğretmeni arkadaşım Onur Bey’le 56 nolu okulumuzun bröşürünü dağıtıyorduk.
Uluslararası 56 nolu Türk-Rus Okulumuz açılalı üç yıl olmuştu. İlk açıldığı günlerde Türkiye ve Rusya arasında büyük heyecan uyandırmıştı. Okul açılışında Moskova Eğitim Bakanı okulun önemini, Rusya tarihinde iki önemli gelişme var; birincisi Gagarin’in uzaya çıkışı ,ikincisi Rus Türk Okulu’nun açılışıdır, diye ifade ediyordu.
O gün broşürlerimizi heyecanla dağıtıyor ve insanlara okulumuzu anlatmaya çalışıyorduk. İlgili bakışlarla okul broşürlerini alanların yanında, nefretle bize bakıp, bröşürü yırtıp yere fırlatanlar da vardı.
Bir zamanlar Komünistler Moskova’ya diyenler aklıma geldikçe, gizli bir gülümseme ile kime niyet kime kısmet demekten kendimi alamıyordum.