Tarihe Bir Sitem Notu

Sözün bittiği yer demeyeceğim çünkü sözler ,hesap gününde herşey ayan beyan önümüze döküldüğünde ,yüzümüzü kızartacak amellerimiz önümüze döküldüğünde biter. Ve orada söz değil ameller, iyi veya kötü yaptıklarımız ve hayatımız konuşur.

15 yılı yurtiçi, 15 yılı yurtdışında milletimizin ses bayrağını dalgalandırma adına, milli manevi değerlerimizi tanıtma adına, insani evrensel değerleri yaşatmak adına ömrümü bu hizmetlere ve faaliyetlere adamış birisi olarak şimdi kendi öz yurdumda terörist damgası yiyorum.

Üzgün müyüm ? Ümitsiz miyim ? Korkuyor muyum ? Hayır. Binlerce kez Hayır. .Çünkü bu yolun kaderinde sürgünler, kendi en yakınların tarafından anlaşılamamalar, hapisler, türlü türlü iftiralar olabilir denmişti taa baştan.

Ben ve benim gibi yüzbinlerce insan bir seçim yaptık. Milli mefkuremiz adına, manevi değerlerimizi ikame adına bir davaya baş koyduk, iyi de ettik. Kendi ikbalimiz, rahatımız demedik. Birileri dünyalarını kurarken, daha çok servetime servet katayım derken en iyi üniversitelerden mezun arkadaşlarım yaşatma ideali ile yaşamayı, başkalarının dünyasında bir ışık olmayı tercih ettiler, pişman mıyız Asla!

Hocaefendi’ yi tanıdık, gençliğimizde kanımızın en deli aktığı zamanlarda bize peygamber sevgisini, Allah’a kul olma şuurunu , insanlara faydalı olmanın önemini nasihat etti. Hayatımıza ideal ve ufuk kattı. Sıradan kendi için yaşayan, yalnızca kendini düşünen bir zavallı olmaktan ötesi şeyler olduğunu öğretti. Pişman mıyım, binlerce kez Hayır!

Şimdilerde ülkemi, insanımızı tanıyamıyorum. İnsanlar bir cinnet hali yaşıyorlar. Benim gibi karıncayı ezmeyeyim, ölmesin diye uğraşan insanlara ki tüm akraba, yakınlarımız bizleri çok iyi tanırlar , terörist muamelesi yapıyorlar, ömrünü hayra, eğitime, faydalı işlere harcamış yüzbinleri cadı avına maruz bırakıyor ve sorgusuz infazlarına göz yumuyorlar. Kalbim kırık ve yaralı mı? Evet !

Bugünler yakın bir gelecekte geçecek. Buna inancım tam, şüphem yok. Bu zulmü bizlere reva görenler, yalvaran gözlerle düştükleri çukurlardan, çamur kuyularından gözlerimize bakacaklar ve ne olur, biz ettik siz etmeyin! diyecekler. Ben ne mi yapacağım, Peygamber Efendimiz’in amcasını katleden Vahşi’ ye dediği gibi diyeceğim; gidin Allah’tan bağışlanma dileyiniz, belki Allah affeder. Ama benim gözüme görünmeyin ! çünkü size bakınca; mesleğinin en başarılı oldukları dönemde, ülkesine fedakârca, canını ortaya koyarak hizmet verirken içeriye
attığınız emniyet mensupları aklıma geliyor. Size bakınca madende duyarsızca ölüme terkettiğiniz madenciler geliyor. Size bakınca aklıma en işlek mekanlarda patlayan bombalarda ölen masum insanlarımız geliyor. Size bakınca üzerine çöktüğünüz ülkenin en namuslu,dürüst işadamlarının şirketleri geliyor. Size bakınca aklıma, faili meçhuller geliyor, size bakınca aklıma sebeb olduğunuz terör örgütlerinin katlettikleri masumlar geliyor. Onbinlerce insanı sebebsiz işsiz bıraktığınız geliyor. Burs verdi diye yaşlı, kadın, hamile farketmeden içeri attıklarınız geliyor.
Kapattığınız hastaneler, ortada kalan hastalar geliyor. Binlerce emeklerle açılan ama sizin kapattığınız eğitim yuvaları geliyor. Yurtdışında hele de Afrika’da devlet başkanlarına okul kapatın diye baskılarınız, iftiralarınız geliyor. Size bakınca aklıma dağılan yuvalar, yurdundan sürgün edilen insanlar geliyor. Herşeyden de ağırı, size bakınca aklıma, dinin içini boşaltmanız, insanımızın az da olsa içinde olan Allah, Peygamber ve kutsala olan saygısını , sevgisini yerle bir edişiniz geliyor.. Aklıma daha pek çok şey gelse de ben yine de diyorum ki, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler. Hak şerleri hayr eyler, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler..

Sözün bittiği yer demeyeceğim çünkü sözler ,hesap gününde herşey ayan beyan önümüze döküldüğünde ,yüzümüzü kızartacak amellerimiz önümüze döküldüğünde biter. Ve orada söz değil ameller, iyi veya kötü yaptıklarımız ve hayatımız konuşur.
15 yılı yurtiçi, 15 yılı yurtdışında milletimizin ses bayrağını dalgalandırma adına, milli manevi değerlerimizi tanıtma adına, insani evrensel değerleri yaşatmak adına ömrümü bu hizmetlere ve faaliyetlere adamış birisi olarak şimdi kendi öz yurdumda terörist damgası yiyorum.
Üzgün müyüm ? Ümitsiz miyim ? Korkuyor muyum ? Hayır. Binlerce kez Hayır. .Çünkü bu yolun kaderinde sürgünler, kendi en yakınların tarafından anlaşılamamalar, hapisler, türlü türlü iftiralar olabilir denmişti ta baştan.
Ben ve benim gibi yüzbinlerce insan bir seçim yaptık. Milli mefkuremiz adına, manevi değerlerimizi ikame adına bir davaya baş koyduk, iyi de ettik. Kendi ikbalimiz, rahatımız demedik. Birileri dünyalarını kurarken, daha çok servetime servet katayım derken en iyi üniversitelerden mezun arkadaşlarım yaşatma ideali ile yaşamayı, başkalarının dünyasında bir ışık olmayı tercih ettiler, pişman mıyız Asla!
Hocaefendi’ yi tanıdık, gençliğimizde kanımızın en deli aktığı zamanlarda bize peygamber sevgisini, Allah’a kul olma şuurunu , insanlara faydalı olmanın önemini nasihat etti. Hayatımıza ideal ve ufuk kattı. Sıradan kendi için yaşayan, yalnızca kendini düşünen bir zavallı olmaktan ötesi şeyler olduğunu öğretti. Pişman mıyım, binlerce kez Hayır!
Şimdilerde ülkemi, insanımızı tanıyamıyorum. İnsanlar bir cinnet hali yaşıyorlar. Benim gibi karıncayı ezmeyeyim, ölmesin diye uğraşan insanlara ki tüm akraba, yakınlarımız bizleri çok iyi tanırlar , terörist muamelesi yapıyorlar, ömrünü hayra, eğitime, faydalı işlere harcamış yüzbinleri cadı avına maruz bırakıyor ve sorgusuz infazlarına göz yumuyorlar. Kalbim kırık ve yaralı mı? Evet !
Bugünler yakın bir gelecekte geçecek. Buna inancım tam, şüphem yok. Bu zulmü bizlere reva görenler, yalvaran gözlerle düştükleri çukurlardan, çamur kuyularından gözlerimize bakacaklar ve ne olur, biz ettik siz etmeyin! diyecekler. Ben ne mi yapacağım ? Peygamber Efendimiz’in amcasını katleden Vahşi’ ye dediği gibi diyeceğim; gidin Allah’tan bağışlanma dileyiniz, belki Allah affeder. Ama benim gözüme görünmeyin ! çünkü size bakınca; mesleğinin en başarılı oldukları dönemde, ülkesine fedakârca, canını ortaya koyarak hizmet verirken içeriye
attığınız emniyet mensupları aklıma geliyor.

Size bakınca madende duyarsızca ölüme terkettiğiniz madenciler geliyor. Size bakınca aklıma en işlek mekanlarda patlayan bombalarda ölen masum insanlarımız geliyor. Size bakınca üzerine çöktüğünüz ülkenin en namuslu,dürüst işadamlarının şirketleri geliyor.
Size bakınca aklıma, faili meçhuller geliyor, size bakınca aklıma sebeb olduğunuz terör örgütlerinin katlettikleri masumlar geliyor. Onbinlerce insanı sebebsiz işsiz bıraktığınız geliyor. Burs verdi diye yaşlı, kadın, hamile farketmeden içeri attıklarınız geliyor.
Kapattığınız hastaneler, ortada kalan hastalar geliyor. Binlerce emeklerle açılan ama sizin kapattığınız eğitim yuvaları geliyor.
Yurtdışında hele de Afrika’da devlet başkanlarına okul kapatın diye baskılarınız, iftiralarınız geliyor. Size bakınca aklıma dağılan yuvalar, yurdundan sürgün edilen insanlar geliyor. Herşeyden de ağırı, size bakınca aklıma, dinin içini boşaltmanız, insanımızın az da olsa içinde olan Allah, Peygamber ve kutsala olan saygısını , sevgisini yerle bir edişiniz geliyor..

Aklıma daha pek çok şey gelse de ben yine de diyorum ki, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler. Hak şerleri hayr eyler, Mevla görelim neyler, neylerse güzel eyler..

Scroll to Top