Üç Ülke Üç Meyve

Yaşadığınız ülkeleri insanları ile hatırlarsınız. Eğitimci iseniz de öğrencileriniz ile…
Rusya St. Petersburg mezunu Timofey; Almanca,Türkçe, İngilizce ve Rusçayı çok iyi seviyede bilen bir entellektüel. Gazetecilik mezunu. Entellektüel bir anne, babanın çocuğu. Rus edebiyatına hakim olduğu kadar, Türk edebiyatı hayranı .
Şubat soğunun sert estiği günlerde St Petersburg mezuniyet programına katılmıştık, misafirlere sahnede söylediği sözler hala kulaklarımda ; Muhabbet fedaileri bizim ülkemize zamanında gelmeselerdi ,bizlere çiğ köfteler yapmasa ve bizi bağrına basmasaydılar, biz sizleri ve ülkenizi nereden tanıyıp sevecektik. Şimdi birileri kalkmış okullar aleyhinde bir şeyler diyorlar, inanalım mı o yalanlara ..? Sizler bahçivansınız, güller yetiştiriyorsunuz, gül bahçesine girenler gül olurlar, gül olamasalar da gül kokarlar…
Bana naklettiği bir hatırası ise şöyle;  bir defasında İstanbul ziyaretinde taksiye biner, ilk başta taksici Timofey’in Rus olduğunu anlamaz, konuştuğu Türkçe harikadır. Sonra sen nerelisin deyince ben Rus’um der .Taksici çok şaşırır ama biraz sonra Ruslar şöyle böyle diye atıp tutmaya başlar. Timofey’ in canı sıkılır ve sen nerelisin der? Taksici Sivaslı olduğunu söyler. Ahmet Turhan Alkan’ın ‘’Altıncı Şehir’’ kitabını okumuşsundur muhakkak, bir Sivaslı olarak der. Adam şaşkınlık içinde bakar ve yok haberim bile yok der. Bu sefer Timofey noktayı koyar, arabayı kenara çek ineceğim, daha kendi şehrini bile tanımıyorsun bir de Ruslar hakkında konuşuyorsun.
Madagaskar, Antananarivo Işık Koleji mezunu Niayna; Türkçe, İngilizce, Malgaşça ve Fransızcayı iyi seviyede konuşuyor. İpek Üniversitesi’nde Uluslararası İlişkiler okuyor.
Niayna’yı ilk defa okuduğu devlet okulunda görmüştüm. Uluslararası Işık Koleji’nin düzenlediği ulusal matematik olimpiyatına katılmış, ve çok başarılı bir derece almıştı. Sonrasında burs vermek ve okulumuza davet için, okul müdürü ile görüşmüştük. Okul müdürü bizim kolejimizde okumasının Niayna için tam bir talih kuşu olduğunun söylemişti. Müdür beyin odasına geldiğinde gözlerindeki parıltı ve heyecan dolu hali hala gözlerimin önündedir. Sonrası ailesi ile görüşmüştük.
Okul yıllarında ilk yıl hemen okulun gözde öğrencilerinden olmuştu. Türkçeyi çok hızlı öğrenmiş, daha ilk yıl finale kalmıştı.
Sonrasında ise hayallerinde bile göremeyeceği İpek Üniversitesini burslu kazanmıştı. Kim bilir zamanın kolları ona daha nerelere taşıyacaktır..?
Nicolas; beni belki de hayat hikayesi en çok etkileyen insanlardan birisidir. Siyah incilerin ülkesi Güney Afrika. Başkent Johannesburg’un ise en fakir olduğu bölge; Soweto’dur. Suç oranı en yüksek bölgesidir. Polis arabaları kaza ile girseler, polislerin bagaja kapatıldığı bir tecrit ve suç bölgesidir. Beyaz adamın en son yolunun düşeceği yerdir.
FB_IMG_1521281397365
Benimle paylaştığı etkili hayat hikayesi ise şöyle ; Nicolas’ı Ufuk Koleji’ne burslu alırlar. Nereye ve niye geldiğinin farkında değildir. Birçok kez her türlü yaramazlığı yaptım beni okuldan atsınlar diye, ama böyle sabırlı insanlar görmedim diyor Nicolas.
Evleri Soweto bölgesindedir. Teneke evlerde yaşarlar. Abi ve kardeşlerinin bir kısmı öldürülmüş, bir kısmı ağır suçlardan hapistedir. Annesi hayatın bütün çilesini tek başına üstlenmiştir. Baba duygusunu hiç tadamamıştır.
Evlerine bizim muallimler ilk kez ziyaretlerine geldiklerinde, komşular dahil ilk kez beyaz adamı o bölgede görmüş ve şok olmuşlardır.
Annesi önce korkmuş sonra Nicolas için geldiklerini öğrenince ağlamaktan konuşamamıştır.
Sonrası her geçen gün daha iyi bir insan olan Nicolas, koleji ve biyoloji öğretmenliğini bitirmiştir. Diyarbakır’da yüksek öğrenimini tamamlamıştır. Anılar ve hatıralar dolu yıllardan sonra ülkesine dönmüş, mezun olduğu okulda öğretmenlik ve idarecilik yapmaktadır. O’nun baktığı sınıfların başarısı ve rehberliği ise takdire şayandır. Arkasından O’nu da geçecek Olivie,Kangalani gibi pek çokları göreve başladılar bile…
Üç ülke üç meyve…
Meyveler artık söğüt ağacı olmuş…
Scroll to Top