Yaklaşık 5 yıldır yoğun baskılar, planlı darbe sonrası da çok daha ağır baskılar ve zulümlerle süreç devam ediyor.
Bir müddet daha da devam edecek gibi görünüyor.
Daha önceleri birkaç yazımda süreç okumasına dair analiz ve gözlemlerimi yazmaya çalıştım. Bu yazımda da belli başlıklarla, isim zikretmeden belli başlı gördüğüm, dinlediğim ve yaşadığım hadiseleri kendi penceremden analiz edeceğim. Tarihe not düşme kaygım günümüze ışık tutma kaygımın önüne geçiyor. Çünkü günümüz hadiselerini ne bu acıyı birinci derecede yaşayanların analiz etme ve yazabilme imkanı var, ne de bu zulümden kaçıp yurtdışında olanların tam anlamıyla kaleme alması mümkün görünmüyor. O yüzden bu hikmeti kalın perdeli günleri ancak gelecek nesiller tarafsız bir şekilde ele alabilirler.
Bu sebeble biz kendi penceremizden tarihe not düşme adına kendi mülahazalarımızı yazalım ki gelecek adına bir kaynak teşkil etsin diye düşünüyorum.
6 bölümde süreci an itibari ile analiz etmeye çalışayım;
1- Türkiye’de zulme maruz kalanlar: Hapishane ve gaybubette olanlar en masum ve bu süreçten en kârlı çıkacak olan zümre bana göre. Çektikleri çileler inşallah birçok günah ve hatalarına kefaret olacaktır. Ruh ve zihin sağlığını koruyabilenler imani yönden çok daha kemale ermiş, ahlaki bakımdan erdemli ve karakter bakımından da çok daha sağlam bir şekilde hayatlarına devam edeceklerdir.
2- Hapishane ve gaybubette olanların yakınları : Bu acılara herşeye rağmen dayanabilen, yakınlarına yardımını esirgemeyen insanlar da şüphesiz çok büyük kazançlara ulaşacaklardır.
3-iftiracılar; şüphesiz sürecin en büyük kaybedenleri bu zümre olacaktır. Ömür boyu bu ağır vebali hep yaşayacak ve bunca masum insana ettiklerini hiç unutamayacaklardır. Acı acı bu iftiraları (dilim itiraf demeye varmıyor) zakkum gibi yudumluyacaklardır.
4- Yurtdışına çıkmayı başarabilenler : Bir şekilde yurtdışına zalimin işini kolaylaştırmayın düsturu ile çıkmayı başarabilenler de gittikleri ülkelerde gecikmiş bir vazifeyi ifa ediyorlar. Yıllar önce 2 milyon insan yurtdışına çıksa bir şey eksilmez, illa celb mi çıkaralım diyen Hocaefendi’nin dileği kabul oldu. Binlerce çok vasıflı ve donanımlı insan zalimin zulmünden güvenli limanlara çıktı. Bu insanlar da birtakım menfi örneklere takılmaz, önceden gidenler bize sahip çıktı, çıkmadı demezlerse büyük bir kazanç elde edeceklerdir. Demokratik ülkelerin pasaportu ve vatandaşlığını elde edeceklerdir. O ülkelerden önce çok şey öğrenecekler, sonra da kendileri ama asıl evlatları o ülkelere çok büyük katma değerlerde bulunacaklardır.
5- Tenkite kilitli yıkımcılar :Yurtdışında uzun süredir yaşayan veya yeni yaşamaya başlayıp sadece tenkide kilitli, çözüm önerisinde bulunmayanlar. Sadece şahısları hedef alıp özellikle hizmetin idari kadrolarına savaş açanlar. Şu kadarını söyleyeyim, bu dönemde zaten sahada hizmet vermek çok zor, okların hedefindesiniz,bir de böyle amansız saldıran sanki tüm zulmü bu kadrolar yapıyor gibi hareket edenler yüzünden birçok samimi vazife yapan insan olumsuz etkileniyorlar,moralleri bozuluyor. Ayrıca yurtdışına herşeyini geride bırakarak gelen birçok insanımızda demoralize oluyor ve büyük hayal kırıklığı yaşıyorlar. Bu vebalde sadece tenkit ve yıkmayı amaçlayanlara yeter.
6- Yıllardır yurtdışında olan benim gibiler de elinden geldiğince maddi,manevi mağdurlara destek olmaya, moral vermeye, ve hizmetlerini herşeye rağmen sürdürmeye devam ediyorlar.