
İnsan olmak zor bir o kadar da ağır bir mesuliyet!
İnsan olmak kolay bir o kadar da aziz ve ödülü büyük bir emanet.
İnsanız, müslümanız, Türkiye’ liyiz, ve hasbelkader hizmeti tanımışız. Bu aidiyetlerin getirdiği mesuliyetler ve mükafatlar var.
Mesuliyetimiz; insan olmak ortak paydasında, tüm insanlığa hizmet etme, faydalı olma,erdemli olmak.
Müslüman olmak paydasında, dinimizi düzgün yaşama, doğru anlama, sonra da anlatma ve dinimizi yaşatma ideali.
Hizmet ortak paydasında, Hz. Üstad ve Hocaefendi ile devam eden, ulvi insanlığa hizmet mefküresine vefalı olmak ve kıymetini bilmek ,sahip çıkmaktır.
Hocaefendi denilebilecek, anlatılacak herşeyi anlattı, yazdı. Bugüne dek belki onbinlerce soruya cevap verdi, vermeye devam ediyor. Nerede ise sorulacak herşey soruldu. Tarihte en çok söyledikleri kayda alınan insandır diye düşünüyorum. Bundan sonrası bize kalmış, hizmete gönül verenlere kalmış. BAHANEMİZ yok aslında. Kendi eksiklerimiz, okumama marazımız, yaşamama ama sadece konuşma basitliğimiz, kaynaklardan uzak olma talihsizliğimiz yüzünden zaman zaman sahilden iyice uzaklaşıyor ve alemi kendimiz gibi sığ görebiliyoruz.
Bir beldeye gelen kıtlığı “benim yüzümden oldu” diyen koca halife ile, sürecin akıl almaz zulmünden kendini ” kendi kendimiz ile yüzleşme ” yazı serisi ile sorumlu tutan Hocaefendi gibi olmadıkça, olanlara suçlu arama yerine, kendimiz ile yüzleşmedikçe daha çok suçlular arar, keser, biçer ama bir arpa boyu yol alamayız.
İnsan olma en büyük sorumluluktur. Erdemli insanlar olabilme, vefalı müntesipler olma ve kriz dönemlerini kemale erme ve Hakk’a yönelme adına avantaja dönüştürebiliriz…