Hizmet ve Ticari Ortaklıklar
Bugünlerde Hizmet içi bazı sirketleşmeler, ticari ortaklıklar yazılıp, çiziliyor. Daha öncede Kaynak ve bünyesindeki şirketler yazılıp, çiziliyordu. Konunun uzmanı olmamakla beraber, bu konudaki görüşlerimi paylaşma ihtiyacı hissettim. Neden çünkü; yazılanlar ve iddia edilenlerle binlerce vazife yapan insan hakkında ve milyonlarca Hizmete gönül veren insanlarda soru işaretleri oluşturuyor.
Kaynak ve bünyesindeki şirketlerin kuruluş amacı; Hizmetin Okulları başta olmak üzere diğer kurumlarına, sonrasında da yurtdışında açılan müesseselere hizmet sunmak ve onların ihtiyaçlarını karşılamaktı. Ticari olarak da hem kaliteli ürünler sunmak hem de kendi içindeki sermayeyi çevirmekti. Bu noktada iki şeyin altı çizilebilir ; 1- Kendi yönetim kuralları ve tüzükleri bağımsız olan kurumlara illa baskı ile bizden alacaksınız denilmemesi esastı 2- Özel sektörde iş yapan diğer şirketlere de Hizmet kurumlarına ürün satışı için rekabet imkanı sağlanması önemli idi.
Yurtdışında da Orta Asya, Afrika, Avrupa ,Uzak Doğu ve Amerika’da da Hizmet Kurumlarına hizmet sunmak için aynı mantıkla şirketler kuruldu. Özellikle Amerika gibi ülkelerde charter okullardan ötürü eğitim ve bu tarz şirketler açıldı, ve devlet tarafından düzenli denetlendi. Zaten ülke şartlarında başka türlü bir yapılanma olması da düşünülemezdi. Şimdi buraya kadar yazıda anlattığım şu ki; bu tarz Hizmete ait ticari kurumlar bir ihtiyaca binaen açıldı ve güzel hizmetler sundular.
AMA Hizmetin içinde burs veya maaş alan insanların , kendi de içinde olduğu şahsi ticarî ortaklıklar , Hizmetin referansı kullanılarak yapılan ortaklıklar , bağlantılar büyük risk taşıyor. Ama geçimini bir meslek veya ticaret yaparak kazanan, arta kalan zamanında gönüllülük esası ile hizmet eden insanlar istedikleri gibi helalinden ortaklık ve ticaret yaparlar.
Esnafın, işadamının da Hizmette önde gördüğü insanlarla ticari ilişkilere girmesi, özellikle hâlâ vazifede olan insanlarla ticaret yapması ve bunu hizmet yapıyor gibi algılaması da çok yanlış. Hizmette vazifeli insanlar da kendi konumlarını göz önüne alarak, bir kanaat önderi gibi davranmalı ve insanları maddi manevi zarara uğratacak, güven zedeleyecek söz ve davranışlardan kaçınmalıdır diye düşünüyorum. Esnafın da ,işadamının da ticaretini hukuk ve ticari kurallara göre yapması esas olmalıdır.
Son yazılanlar ve basına düşen yazılardan sonra üzüldüğüm nokta şu; Hizmette önde görünen herkesçe maruf insanların şu anda haklarında yazılanlar üzücü. Hizmetteki diğer insanları da vebal altına sokabilir. Bu birçok grup, toplumlarda görülebilecek olaylar. Ama Hizmetin içinde olduğu zaman tabii ki daha çok üzülüyor ve keşke olmasa idi diyoruz…Hizmetin bugüne dek binbir çile, fedakarlıkla oluşan kredisini, ve güvenini sarsmaya kimsenin hakkı yoktur.
Ama her suçlu, suçu ispatlanana kadar masumdur kaidesi ile ismi geçen şahısların açıklama yapması veya haklarında söylenenlere cevap vermeleri en doğal haklarıdır.