Depremin Çığlıkları


1 Kasım 1755’te Portekiz’in başkenti sarsılırken, depremin büyüklüğünü şimdiki bilimsel verilere göre ölçmenin bir yolu yoktu. Ama uzmanlar geriye dönüp baktıklarında “Herhalde 8,5’ti” diyorlar. Portekiz İmparatorluğu’nun başkentinde binaların yüzde 85’ini yok ettiği söylenen depremde yaşananları en çarpıcı şekilde ortaya koyan belgelerden birisi de, o sırada Lizbon’da bulunan bir İngiliz tüccarın kaleme aldığı mektup.
“Önce yer altından korkunç bir ses geldi” diye anlatmaya başlıyor tüccar. Ardından içinde bulunduğu bina yıkılıyor.
Enkaz altından çıktığında “Sokaklarda ölen ya da ölmekte olan kimseyi çiğnemeden yürümek imkansızdı” diyor.
Sonra tsunami geliyor.
“Bir anda müthiş bir su kitlesi karşımızda belirdi, bir dağ gibi yükseliyordu. Köpürerek, kükreyerek sahile öyle bir şiddetle vurdu ki, can havliyle koşabileceğimiz kadar hızlı koşmamıza rağmen, pek çokları suya kapılıp gitti. Bu büyük ve görkemli şehir şimdi sadece koca bir enkaz yığını.”
Tsunamiyi günler süren yangınlar izliyor. Bu felaket sonucu Lizbon’un 275 bin kişilik nüfusunun üçte birinin öldüğü tahmin ediliyor. Deprem ülkenin başkentini, imparatorluk olarak gücünü sarsmakla kalmıyor, Avrupa’da ticareti, siyaseti dahası düşünüşü de etkiliyor. Portekiz’in dindar Katolik toplumu Tanrı’nın neden böyle bir ceza verdiğini tartışadursun, doğa bilimlerine ilgi bir anda büyük bir ivme kazanıyor.

Deprem yıkımdır. Milletçe bir araya gelme günüdür. Karagündür. Ayrılıklara savaş açma, bir ve beraber olabilme günüdür. 6 Şubat 2023’de yaşanan Kahramanmaraş merkezli 7.4 şiddetindeki deprem 10 ilde büyük yıkıma ve can kaybına sebeb oldu. Yerli yabancı yardım dernekleri Türkiye için seferber oldu.Ülkenin en büyük insani yardım derneklerinden olan Kimse Yok Mu gibi yardım kuruluşları ise hukuksuzca kapatıldığı için bu kara günde insanımıza yardımcı olamıyor.
Depremi yaşayanlar iyi bilirler, bir ömür sürebilecek travmalar yaşarsınız. Enkaz altında kalanlar o sahneleri kolay kolay unutamazlar.

Böylesi zamanlarda bir taraftan tüm imkanlarla depremzedelere yardıma koşmak insaniyetin gereğidir.Bir taraftan da manevi kaynaklarımızda olan dualara(https://hikmet.net/depreme-karsi-okunabilecek-bir-dua/) sarılmak ve Mevlâ’ya yalvarmak gerekir. Musibet zamanları duaya yöneliş, dua dua tövbeye yönelme zamanlarıdır. Suçluları lanetlemek mevcut durumu daha da kötüye götürür. Türkiye’nin deprem konusunda yeteri kadar uyarı yapan uzmanları var; Yerbilimci Prof. Naci Görür @nacigorur gibi ama bu gün yerine getirilmesi gereken sorumluluk insanımızın canlarını güvenceye almak ve yaşamlarını devam ettirmeleri için gerekli şartları sağlamaktır.

Doug Copp (https://dougcopp.me/) Dünyanın en tecrübeli kurtarma birimi Amerikan Uluslararası Kurtarma Ekibinin Kurtarma şefi ve afet olayları müdürü anlatıyor; “875 yıkılmış binaya sürünerek girdim, 60 ülkeden kurtarma ekipleriyle çalıştım, birçok ülkede kurtarma ekipleri oluşturdum, ve çok sayıda ülkede birçok kurtarma ekibinin üyesiyim. 2 Yıl boyunca Birleşmiş Milletler felaket ‘azaltma’ uzmanıydım. 1985’ten beri aynı anda gerçekleşenler hariç dünyadaki bütün büyük felaketlerde çalıştım.”
Ayrıca deprem anında önlem olarak şunları tavsiye ediyor;
“Basitçe ifade edilirse, binalar yıkılırken, objelerin üzerine düşen tavan ağırlığı veya içerideki mobilyalar bu nesnelere çarparken yanlarında bir yer, boşluk bırakırlar. Bu boşluk benim ‘hayat üçgeni’ dediğim alandır. Nesne ne kadar büyük ve ne kadar dayanıklı olursa daha az ezilecektir. Nesneler ne kadar az ezilirse boşluk ve bu boşluğu kullanan kişinin yaralanmama olasılığı o kadar artar. Bir dahaki sefere televizyonda yıkılan bina izlerken gördüğün üçgenleri say. Heryerdeler. Yıkılan bir binada göreceğiniz en yaygın biçimdir.”
Deprem sonrası ise yapılaması gerekenler şöyle özetlenebilir; Öncelikle deprem çantası hazır olmalı. AFAD’ın hazırladığı deprem sonrasında yapılması gerekenler videosunda şunlar sıralanıyor:

-Deprem sonrası yardıma ihtiyaç duyabilecek bebek, çocuk, yaşlı, engelli ve hamilelere destek olmaya çalışın. 

 – Yeni depremler olabilir eğer hazırlamadıysanız öncelikle deprem çantanız hazır olmalı. – Yaralıysanız veya vücudunuzda anormallikler varsa mutlaka doktora görünün.
– Göçük altında kalırsanız veya elektriğiniz yoksa telefon şarjını tüketmeyin.
– Çevreniz ve kendi emniyetinizden emin olduktan sonra binayı terk edin.

– Havalar çok soğuk, kendinizi ve çocuklarınızı koruyacak bir alan bulun.- Bilinçsiz arama kurtarma değil bir bilenin rehberliğinde hareket edin.

-Çevreniz ve kendi emniyetinizden emin olduktan sonra binayı terk edin.

-Elektrik, gaz ve su vanalarını kapatın, soba ve ısıtıcıları söndürün. Afet ve acil durum çantanızı alarak toplanma alanına gidin.

-Deprem sonrası yardıma ihtiyaç duyabilecek bebek, çocuk, yaşlı, engelli ve hamilelere destek olmaya çalışın.

Ayrıca şunlar eklenebilir, WiFi şifreni ve adını parolasız yapıp kullanıma açınız, Şahsi aracınızı aciliyet dışında sürmeyiniz! Telefon hatlarını meşgul etmeyiniz! Binalara yaklaşmayın, girmeyiniz! , Trafiği zorunda olmadıkça meşgul etmeyiniz Bina altındaysan telefon şarjını tüketmeyiniz!

Vefat edenlere Mevlâ’dan rahmet diliyorum. Geride kalan ve bu acıları yaşayan tüm milletimize başsağlığı ve sabırlar diliyorum. Şu anda odaklanacak nokta “Bu yarayı nasıl sararız, bu karda kışta zor durumdaki insanlarımıza nasıl yardımcı olabiliriz?” sorusudur.

Scroll to Top