Şahsi mülahazalarıma göre sürecin çoğu bitti, sürece ait tesirler devam ediyor. Çünkü artık tabanda atılan iftiraların tam bir karşılığı yok. Milletin savaş, ekonomi, ahlaki problemler gibi ciddi problemleri var. Parti ve teşkilatının da içinde ciddi bölünme ve fikir ayrılıkları var. Milletin karnı yalan vaadlere tok.
Sürecin en büyük devam eden tesiri tabii ki ,hapishanede ve gaybubette olan ya da işsiz kalan insanları. Onların ne yaşadıklarını yurtdışından empati yapmak çok zor. Bu ağır yükü yaşayanlar olarak en iyi kendileri bilirler. Ama görünen o ki; artık eskisi gibi hapishanelere de insanları almaları, korku vermiyor. Hapishaneden çıkan insanlar birbirine daha çok yardımcı oluyorlar. Verilen cezalara da itibar edilmiyor, bu devranın böyle gitmeyeceği aşikâr deniliyor.
Yurtdışına çıkanlar ise ciddi zorlukların ardından, dünya vatandaşı olmaya doğru ilerliyorlar. İlk zamanki telaş ve acemilik atladıldı gibi.
Ülkemiz büyük bir belirsizliğe itildi. Bir tiyatro ile yüzbinlerce insan, dünyada görülmedik şekilde işinden, ailesinden,sağlığından edildi. Elbette böylesi kaliteli,vasıflı insanların işlerinden atılmasının, ülkelerini terk etmelerinin bir bedeli olacaktır, oldu da…
Bunca hukuksuzluğa imza atanlar, hususen işkenceciler bu dünyada olmazsa ahirette büyük hesaplar ödeyeceklerdir. Ben bu dünyada pekçoklarının hukuk karşısında acı bir bedel ödeyeceğine inanıyorum. Biz yapmadık, emir böyle idi diyeceklerdir ama beyhude…
Bundan sonra ne yapılacak? ayrı bir yazı veya yazıların konusu ama aslında cevap belli! Ortak insani ve evrensel değerler etrafında bu işe gönül verenler doğru bildiklerini, vicdan pusulasına danışarak devam ettirecekler.