Mavi Sürgün
Sefiller romanındaki Jan Valjan gibi polis müfettişi Javer’i adım adım takipten bıkmayan insafsızların dostlarıma neler çektirdiğini düşünüyorum, bir şaki gibi […]
Sefiller romanındaki Jan Valjan gibi polis müfettişi Javer’i adım adım takipten bıkmayan insafsızların dostlarıma neler çektirdiğini düşünüyorum, bir şaki gibi […]
“Yaşamak için ayağa kalkmamışken, yazmak için oturmak nasıl da beyhudedir” Henry Thoreau Yürümek eylemi aslında bir başkaldırmadır, hareketsizliğe , eylemsizliğe,
Kimlik bunalımı ya da kimlik fantezisi diye ele alabileceğimiz bir sorundan, paradokstan, güncel bir problemimizden bahsetmek istiyorum. Kimiz biz? Ne
“İki ömrüm olsun isterdim; biri yaşamak, biri okumak için.” (Goethe) Kendi içimize doğru seyahatimiz devam ediyor, aslında dışa olan seyahatlerimiz
Günümüz dağınıklığa düşmeye pek müsait. Hepimizin bitmeyen telaşeleri var, hep birşeyler yetiştirme gayretindeyiz. Dert Musikisi kitabında Hayatı Süzerek Yaşama isimli
Öz yurdumuzdan tecrit edildik. Kendi ülkemizden kovulduk, gittiğimiz ülkelerde dili,kültürü öğrenme sürecinde bir yalnızlık yaşadık, ve hala da yaşıyoruz..derken pandemi
2013 yılından beri Twitter kullanıyorum, Twitter hesabım Türkiye’de yasaklanana kadar daha aktif paylaşımlarım oluyordu. Facebook ve Instagram’ı da aktif kullanmaya
Tesadüf yok hayatın içinde, hiç yok! Bir yağmurun damlasında ,güneşin birşulesinde, ışığında, esen rüzgarın yönünde, şiddetinde..hep bir nizam, hep bir uyum, hep bir ölçü var. Tıpkı kaynayan suyun, eriyen bir maddenin
Hakk’tan kopan karanlığa düşer. Kendini ıslah etmeyen husüf ve kusüf yaşar. Kendi ayıplarımızla meşgul olmaktan daha güzel olan, kendini düzeltme