Ömer Faruk Gergerlioğlu, Enes Kanter, Melek Çetinkaya ve Natali Avazyan

Bu dört isim, bu zulüm sürecine engel olmak için canhıraşane çalışan isimlerin önde gelenleri şüphesiz.

Ömer Faruk Gergerlioğlu, Isparta doğumlu HDP Milletvekili.

Enes Kanter, Zürih doğumlu NBA oyuncusu.

Melek Çetinkaya, Harbiyeli Furkan’ ın annesi.

İnsan hakları savunucusu Arlet Natali Avazyan.

Gün itibarı ile 15 Temmuz 2016 darbe girişiminden bu güne dek 15 Temmuz bahane edilerek;

559.064 kişiye soruşturma açılmış. 261.700 kişi gözaltına alınmış. 91.287 kişi de tutuklanmıştır . Bunlardan 780 i bebektir.

129.411 kamu görevlisi, TSK’daki 326 generalden 150’si ,
1.894 kurmay subaydan 1.119’u yani %59 u da aynı sebeble ihraç edilmiştir.

533 kişi hayatını yitirmiştir.

Tek başına muhalefet partisi ve meclis gibi çalışan sayın Ömer Faruk Gergerlioğlu bugüne dek hep mağdur ve mazlumun yanında yer aldı. Onlara nefes ve ümit oldu.
En ücra köşelerde kalan asrın mağdur ve mazlumlarına el uzattı, ve fikirlerine, görüşlerine göre değil, insan oldukları için, mağdur oldukları için onların yanında yer aldı. Önüne engeller çıktı ama yılmadı. Dünya çapında bana göre Nelson Mandela gibi ülkesindeki insan hakları ihlalleri için ciddi bir mücadele verdi ve vermeye devam ediyor.
Mazlum-der’ in başında iken de aynı duruşu sergiliyordu.

Tarih, sayın Gergerlioğlu’ nu, Erdoğan ve avanesinin karşısında âdeta ellerini makas gibi açarak, durun ey kalabalıklar ! Burası çıkmaz yol diyen kahraman olarak hatırlayacaktır.

Enes Kanter tek başına yüzlerce STK ‘nın , İnsan Hakları Derneklerinin yapacağı çalışmayı yapan ,ve bu zulmü dünyaya duyuran adam olarak hatırlanacaktır. Meriç ‘ de hayatını yitirenler, hapishanelerde hayatını yitiren, işkence gören, yurdundan sürgün edilen, işinden, aşından edilenlerin dünyadaki sesi olmuştur bu dönemde.
Evlatlıktan atılmış, her türlü iftiraya uğramış ama duruşunu bozmadan, bu zulümleri dünyaya haykırmaya devam etmiştir. Ve birçok meslektaşı gibi aman kariyerim elden gider diyerek, hukuksuzluklara sessiz kalmamıştır. Çin’in Uygur zulmüne NBA ‘deki kariyerinin tehlikeye girmesi pahasına destek vermiştir. Şimdiden Amerika ve dünya tarihi onurlu duruşu ile Enes Kanter’i bağrına basmıştır.

Melek Çetinkaya veya Melek Anne şüphesiz bir mağdur annesi olmanın inanılmaz mücadelesini veriyor. Âdeta çöllere düşen bir meczup gibi kapı kapı dolaşıyor, ve Harbiyeli oğlu ve emsallerinin hakkını arıyor. Vazgeçmiyor, durmuyor, dinlenmiyor, yılmıyor…ve birgün mücadelesinin meyvesini alacak, masum olduğunu bildiği oğlunu özgürlüğüne kavuşturacaktır. İki aylık hapishane çilesi bile çok verimli bir kampa dönüşmüştür. İçeride bulunanlara moral kaynağı olmuş, çıkarken de “Benim dışarıda iki evladım var, içeride 313 evladım var, içeride daha mutluydum” diyerek tarihe not düşer. Melek Hanım’ın mücadelesi aynı adaşı Melek İpek Hanımefendi’yi hatırlatıyor. En son oğlunun hürriyetine şahit oldu. Şimdi ise tüm masum Harbiyeli’lerin özgürlüğü için çalışıyor.

İnsan hakları savunucusu Arlet Natali Avazyan. Malatya doğumlu. Sekiz yaşındaki kanser hastası Ahmet Ataç’a (Kara Efem) son nefesine kadar sahip çıktı. Babası hapishanede olan bu sahipsiz yavruya ve annesine her türlü insani desteği sağladı ve bu zor zamanlarda başka mazlumlara da sahip çıkarak tarihe insanlık dersi verdi.

Bu zulüm döneminde, şüphesiz yüzbinlerce mağdur, mazlumların da bilinmeyen kendi hikayesi ve mücadelesi yazılmıştır, ve yazılmaya devam edecektir. Mazlumun ahı titretir Arş-ı Rahmanı.
Olsun be aldırma Yaradan yardır.
Sanmaki zalimin ettiği kârdır.
Mazlumun ahı indirir şâhı.
Her şeyin bir vakti vardır.
Yunus Emre

 

Scroll to Top